10 Mart 2014

ZİRKONYUM TABAKLAMA

ZİRKONYUM TABAKLAMA
Yıllar boyuncan zirkonyumun nadir bulunan bir element olduğu düşünülmüştür.Fakat  Clarke zirkonyumun neredeyse karbon kadar bol bulunduğunu ve göre  yer yüzünün kabuğunda bakır ,nikel ,kalay ve kurşun gibi sık metallerden daha yüksek miktarlarda meydana geldiğimin  tahmin etmektedir.18. yuzylın sonlarına doğru Almanya’daki Klaproth  Ceylonda bulunan 2. Decede değerli taşlar yada renksiz jargonlardan bir tanesi   olan zirkon kompozisyonlarını araştırmıştır. 1789 yılında zirkonert olarak adlandırdığı tanınmayan bir çökelti elde  edilmiştir.1824 yılında Berzelius  tarafından kirli metal bundan izole edilmiştir.Zirkonun  ve buna bağlı minarelerin komposizyonu yani bileşimi oldukça komplekstir.Çünkü bunlar küçük miktarda birçok diğer elementlerle ilişkilendirilebilirler.İlk araştırmacılar değerli taşlar olarak toplanan zirkon üzerinde çalışmışlardır ve bunun temel olarak zirkonyumsilikat içerdiğini bulmuşlardır.Daha yakın yıllarda zirkon pegmatitik ve granitik kayaların aşınmasından  gelen plaj kumundan yüksek konsantrasyonlarda elde edilmektedir.Bunlar temel olarak Seylan da ,Hindistan daki   ,Avustarya daki Greatb Barrier Reef etrafında,Senegalde,Kuzey  Afrika  da ,Formosa da ve bu  ülkede  Oregon ve Florida da meydana gelmektedir.1892 yılında Brazilyanın Caldas bölgesinde mineral baddeleyit formunda  zirkonyum oksitin büyük birikintileri bulunmuştur.Fakat zirkon aynı zamanda kıyı alanların sahil bölgelerinde kıyı kumunda da mevcuttur.bu cevherlerden metalin ve bunun tuzlarının ekstraksıyonu için mevcut yöntemler Mellorun  zirkonyum üzerine yazdığı  bölümde ana hatlarıyla verilmektedir ve ayrıca Venable.Bunlar yüksek sıcaklıkta eritmeyi veya elektrikli fırında carbon ile reaksıyonu içermektedir.Son 10 yada 20 yıl içerisinde zirirkonyum ve bunun türevleri için yeni kullanımlar ,cevherin ilave kaynakları için ve daha ekonomık işleme yöntemlerinin araştırlımasını teşvik etmiştir.bu uygulamalar pigmentlerin hazırlanmasında ipeğin ağırlandırılmasında ve alev ile suya dayanıklı tekstil kumaşlarında refrakter gibi tuzların kullanımında ,atomik fırınlar için nötron koruyucuları,izler,işaretler,alevlerde metalin kendisinin kullanımına kadar değişmektedir.yüksek sıcaklıklarda hem asitlere hemde alkalilere metalin yüksek resistansı  ,bunu birçok yeni kullanım için özel yeni hale getirmektedir.bunlar zirkonyumu bir labaratuar  merakı statüsünden  20. Yuz yıl uygarlığımızın değerli ve temel bir bileşimi haline dönüştürmüştür.
TARİHSEL İNCELEME
Pratik tabaklamada zirkonyum tuzlarının kullanımı üzerindeki ilk deneyler 1931 yılında Pennsylvania Philadelphia da Somevillage tarfında gerçekleştirilmiştir ve aynı yıl Delaware  Wilmingtonda tabaklama denemeleri iletest edilmiştir.Bu testlerde Neracrhrom  adı verilen zirkonyum sulfatın  sulu bir çözeltisi kullanılmıştır.Toryum ve zirkonyum nitratlarının hayvan derisi tuzu için bir miktar afiniteye sahip olduğu Garelli tarafından 1907 yılında tanınmıştır.fakat bu teoritik yaklaşım gerçek  tam deriye  çevirilerde uygulanmamıştır.bu tabaklama surecinde temel patent 1933 yılında somervilla verilmiştir .zirkonyum oksiklorür ve oksinitratla kıyaslandığında zirkonyum sülfatın tabaklama özelliği bakımından  daha yüksek özelliklere sahip olduğu belirtilmiştir.Fakat zirkonyum oksiklorür ve oksinitrat tuzların da deri yapımında kullanılabileceği belirtilmiştir.Fabrenindustrie açıklanmasından sonra ticari uygulama kısa bir süre sonra Almanya da oksiklorurun ticari uygulanması  yapılmaya başlanmıştır.1937 yılında Almanya da  3 patent düzenlenmiştir ve daha sonra bu ülkede tabaklamayan bir aromatik asit ile ilişkili zirkonyumun çözülebilir tuzlarının kullanımını sülfat iyonlarının sağlanması için oksiklorure ,nötral tuzların ilevesine ve son olarak zirkonyum tabaklamaya ilaveten  silisit asidin çözülebilir tuzlarını kapsamıştır.zirkonyum oksikloorur ve oksihidratın teknik bir formu Blankorol WL adı altında piyasaya sürülmüştür.Bu yaklasşık olarak % 32 zirkonyum oksit eşdeğeri içermektedir.fakat görülen o ki çok iyi bir reaksiyon ile karşılaşmamıştır.bu ülkede endüstrinin   zirkonyum tabaklama imkanlarına gösterdiği ilk reaksiyon şüphecilik yada sadece  zayıf yaklaşım olmuştur.fakat 1938 yılında Somerville ve Turley tarafından bu alanın araştırlıması yönünde kararlı bir çaba başlatılmıştır ve iş birliği yapan tabakhanelerin yardımı ile pratik süreçler benzersiz özelliklere sahip  yeni beyaz derilerin üretimi için başarılı bir şekilde geliştirilmiştir.Bu çalışmanın sonucu 1942 yılında yayınlana iki makalede tanımlanmıştır.başlangıçta normal zirkonyum sülfat içeren güçlü asidik solisyon kullanılmıştır.fakat çok geçmeden bu % 50  temel zirkonil sulfata karşılık gelecek şekilde kısmen nötralize edilmiştir.ayrıca sulu bir solisyonda satılmış ve nerakrom B olarak adlandırılmıştır.Daha sonra bu ilk başta nerakrom N olarak bilinen kompozisyona yakın beyaz bir katıya kurutulmuşur.Fakat kısa bır sure icinde mevcut zirkotan N ye benzetilmiştir.tabaklamada bu tip komplike  tuzun kullanımı 1941 yılında verılen bir patent ile kapsanmıştır.Bu ülkede daha sonraki gelişmeler pensylıvania philadelphiea da Rohm ve Haas labratuarlarından çıkan birçok makalede tanımlanmaktadır.Krom ile ilişkili olarak zirkonyum tuzlarının kullanımı 1943  yılında rapor edilmiştir.Pratik uygulama yöntemleri 1948 yılında güncellenmiştir.Literatürde tanımlanan kompleks zirkonyum sülfatları 1949 yılında gözden geçirilmiştir.ve tabaklamadaki kullanımına dikkat edilmiştir.1952 ve 1952 yılında dikkatler deride ve tabaklama malzemelerinde zirkonyumun analitik belirlenmesine yöneltilmiştir.çözünmeyen zirkonyum  türlerinin kullanımınıda içeren daha ucuz bir zirkonyum uygulama malzemesinin güvence altına alınması problemine yeni bir yaklaşım 1956 yılında rapor edilmiştir.fransada hem teorik hemde pratik yönlerden zirkonyum  tabaklama konusuna çok büyük katkılarda bulunulmuştur.bu Ruer ,Chauvenet ,gueylard ve diğerleri tarafından uzun yıllar önce zirkonyum tuzlarının kimyasına gösterilen özel ilginin doğal bir sonucudur.1941 yılında Mile Flanski ziekonyum tuzlarının izolasyonu  ve kimliklendirilmesi hakkında temel bir çalışmayı rapor etmiştir.bu zirkonyum sülfatlarının kompozisyonu ve mıhtemel tabaklama mekanizmaları hakkında Chambeard ve Lasserre tarafından yapılan çalışmalarda 1949 ve 1950 yılında genişletilmiş ve avantaj sağlamak için kullanılmıştır.Pratik bakımda Societe Chiminque des Terres  Rares  nispeten ucuz bir  zirkonyum tabaklama malzemesinin geliştirilmesine önem vermiştir.yüksek  silica yüzdesi içeren %25 temel zirkonyum sülfatına ilk patentleri 1947 yılında alınmıştır ve daha sonra diğerleri tarsından 1952 yılında alınmıştır.Tabaklamada bu tip bir ürünün kullanımı Paquet tarafından 1949 yılında tanımlanmıştır.1953 yılında Fransada düzenlenen Deri endüstrileri Konferansında Poqeut ve Martin tarafından kapsamlı bir raporla detaylandırılmıştır.Ticazri ürüne ZT 23 adı verilmiştir.Bu yönde daha ileri bir gelişme 1954 yılındaki Viyana kongresinde  Poqeut tarafından tanımlanmıştır.Kaba zirkonyum sülfatın bazisitesinde temel olarak artışı içeren ürüne ZT 45 adı verilmiştir.ddaha yeni bir gelişme ise tabaklama malzemesine organik asitlerin verilmesidir.Bu ürün ZT 45b adı altında mevcuttur. Zirkonyumla tabaklamada organik asitlerin kullanışı Portesin son makalesinde tanımlanmaktadır.Zirkonyum tuzları ile bir organik asitin kullanımı daha önceden Societe Francolor tarafından patentlenmiştir.Seçile asit sulfofatalik olmuştur.Derilerin ve zirkonyum tuzlarının analizi için metodlar 1952 yılında Graghe tarafından  ve 1953 yılında Martin tarafından rapor edilmiştir.Zirkonyum tabaklamaya gösterilen ilgi pek çok ülkeyede yayılmıştır.İlk I.G patentlerinden sonraki Almanydaki çalışma zirkonyum tabaklama teorisi hakkında Şakovfski ve FULURİH tarafından 1941 yılında yazılan ilginç bir makaleyi içermiştir.1949 yılında İsviçrede ŞVARKET jelatin tabakaları üzerinde tabaklama deneylerini ve biüre üzerinde zirkonyum tuzları ile çökelti deneylerini tanımladı.ingilterede  deri endüstrileri konferansının bulgularının bir özeti 1953 yılında Carter ve Harrison tarafındsn yapıldı.bir sonraki yıl krom ve zirkonuyum tabaklamalırının gözden geçirilmesi ve kıyaslanması somerville tarafından leeds üniversitesinde verildi.Çihesky tafaından yazılan ve 1950 yılında rusyada yayımlanan bir bir makale sülfatın diğer denenen tuzlardan daha fazla tercih edildiğini teyit etti.japonyada 1952 yılında otsuka tafaından ve 1953 yılında işinov tarafından verilen makaleler daha önceki araştırmacıların makaleleriyle aynı sonuçlara vardı.bu gözden geçirme keşfedilmesinden itibaren 25 yıl içerisinde büyümüş olan zirkonyum tabaklamaya gösterilen büyük ilgiyi örneklemektedir.daha sonra ana hatları verilen pratik kullanım metodları iyi tesis edilmiştir ve  doğru bir şekilde gerçekleştirildiğinde mükemmel bir stabilitiye sahip Premium kalitede deriler vermiştir.önümüzdeki 25 yıl bu tabaklamanın kullanımın büyüklüğü zirkonyum tuzlarının maliyetine ve elde edilebilirliğine ve iyileştirilmiş uygulsma metodlarının muhtemel gelişimine bağlı olacaktır.çünkübu tabaklama ile daha fazla deneyim elde edilmektedir.
                                TEORİK YÖNLER
Fransanın lyon şehrindeki Fransız tabaklama okulundan prof. Paul chambard ve lasserre zirkonyum sülfatlarının kompozisyonu ve zirkonyum tabaklam mekanizması ve teorisi hakkındaki gözden geçirmeye büyük katkıda bulunmuşlardır.
Zirkonyum sülfatlarının kimyası: zirkonyum tuzlarının kimyası haliz hazırda oldukça  kompleks bir alan görülmektedir.hafifçe elektropozitif olan bu 4 değerlikli elementin amfoterik karakteri bunun en değişken kombinasyonlara girmesine izin vermektedir.asit tuzlarının yanı sıra oldukça bazik tuzlar oluşturmaktadır.bu kristal tuzlar ve ayrıca koloidal özelliklere ve değişken kompozisyonlara sahip bileşikler sağlamaktadır.sulu çözeltideki bu tuzların oldukça fazla hidrolizi bunların izolasyonunu ve çalışılmasını oldukça zor bir hale getrimiştir.olağan yöntemler nadiren en fazla uygulanabilir olan yöntemledir.bu da klorürler, sülfatlar ve nitratlar gibi basit anyonlara sahip tuzlar için dahi literatürde bulunan bir çok çelişkiyi açıklamaktadır.dolayısı ile zirkonyum sülfatları durumunda 30 dan fazla bileşik rapor edilmiştir.bu tuzlar üzerinde yazılmış olan eserlerin detaylı bir biyografisi Flinski ttafından verilmiştir.bu kristal tuzlarının mevcudiyeti artık kesin gözükmektedir.

    326 denklemler


Bu Hauserin ,hasuer ve herzfeldın Chauvenet ve Gueylardın ve Britonun eserleri tarafından ve çözülebilir ve kalıntı metodları kullanılarak Falinski ve Buser tarafından 25 C de yapılan ZrO2- SO3 – H2O sisteminin  çalışması tarafından teğit edilmiştir.Bazik sülfatlar için termal ayrışmanın benzerlikleri Lasserein bunları genel bir formül ile yazarak önermesine izin vermiştir.

327 dekı 1. Denklem

Zirkonyum sülfat çözeltilerinin hidrolizi seyreltme ile zaman le asiditenin düşürülmesi ile ve sıcaklığın yükseltilmesiyle artmaktadır.olağan sıcaklıklarda kristal sülfat 7ZrO2.5SO3.30H2O sulu çözeltilerden ayrıldığı gözlenebilir.lessere göre ılımlı konsantrasyoa sahip zirkonyum sülfat çözeltilerinin hidrolizi aşağıdaki sürece göre yavaş bi şekilde gerçekleşmektedir.
327 deki 2. Denklem…
Bu süreç daha da bazik tuzların oluşumunu temsil etmektedir ve zirkonyum sülfatın potansiyometrik ve kalorimetrik nötralizasyonun eğrisi ile de gösterilebilmektedir.özellikle zirkonil sülfat olmak üzere camsı durumdaki bazı tuzların izolasyonunun ilk hidroliz fazı sırasında oluşan çözülebilir baz,k tuzların büyük moleküler büyüklüğe sahip olması gerektiği düşüncesini önermektedir.bunlar tabaklamada etkili olan tuzlardır.zirkonyum tuzları bir çok yazar tafarından zirkonil tuzları olarak görülmektedir ve literadürde de 2 isim altında geçmektedir.örneğin ZrOCl2 .8H2O zirkonyum oksiklorür yada zirkonyum klorür olarak adlandırılmaktadır.Zr(SO4)2 zirkonyum slfat yada ZrOSO4.H2SO4 asit zirkonil sülfat olarak adlandırılır.Zr(SO4)2 .Zr(OH)4 %50 bazik zirkonyum sülfat ve ZrOSO4 zirkonil sülfat olarak adlandırılmktadır.  
Zirkonil radikalinin mevcudiyeti oldukça tartışılmıştır.kristal tuzlarının yada zirkonl sülfatın termal ayrışma eğrileri ile bunu teyit etmek mümkün olmamıştır.fakat Venable ve Jackson normal sülfatın suda ayrıştırılmasıyla ZrOSO4.H2O nun olşutuğunu iddia etmektedir.ayrıca Blumental zirkonil radikalini zirkonyum kimyası sistemi için bazlardan bi tanesi haline getirmiştir.zirkonyum sülfat çözeltisine potayum sülfatın eklenmesi çift tuzların oluşumuna yol açmaktadır.potasyum olanlar sadece az miktarda çözülebilirdir.fakat bunun aksine sodyum olanlar oldukça çözülebilirdir ve sonuç olarak daha az bilinmektedir.Rosenheim ve Frank  ve Pinsker  , Chauvenet ve işbirlikçileri yakın bir zamanda Paquet ve Somerville bu soru hakkındaki düşüncelerinde daha spesifiktirler.bu yazarlra göre normal ve bazik tuzlar mevcuttur.ve bu tuzlardan bazıları Societe de Terres Rares tarafından Rohm ve Haas şirketi tarfaından Turley ve Hurd tarafından alınan patenler tarafından kapsanmaktadır.


328 deki denklemler….
Zirkonyum sülfat çözeltileri ya da zirkonyum sülfat çift tuzlarının çözeltileri Scholmmer ölçeği üzerinde maksimum %60 ile %64 bazisitede kostik soda yada sodyum karbonat yardımı ile krom çözletileri ile aynı şekilde bazik yapılabilmektedir.daha yüksek bazisitelerde çözülemez bir bazik tuz çökeltisi oluşturmaktadırlar.bazik sülfat çözeltileri normal zirkonyum çözeltileri ile aynı şekilde değişmektedirler.ve yaşlanmayla birlikte bazik tuz kristallenmektedir.zirkonyum sülfat çözeltilernin bazisitesin kararlığı krom  tabaklama çözeltisi ile paralel bi şekilde gerçekleşmektedir.bu Lasserre , Somerviille,Wendkos , Grach  ve Martin tarafından araştırılmıştır.ZrO2-SO3-H2O sisteminin izotermleri 1951 yılında 39.7 ve 72 C derecede Ans ve Eick tarafından belirlenmiştir.bunlar 72 derecede değil 39.7 dercede kesişen 4ZrO2.3SO315H2O ya ve 2ZrO2.3SO3.5H2O ya karşılk gelen 2 çizgiden oluşmaktadır.ZrO2/SO3 =1 e eşit olduğu bölgede Tyndall efektleri gösteren oldukça vizkoz çözeltiler gözlemlenmiştir ve mevcut bazik sülfatların kompozisyonları için formüller önerilmektedir.Zirkonyumun çift sülfatları ve 2 değerli metaller 1951 yılında Patel tarafındanda tanımlanmıştır.Magnezyuma ,çinkoya ,kadmiyuma ve kobalta  ve manganese sahip olanlar RSO4.Zr(SO4)2 genel formülüne karşılık gelmektedir.Amerika da Atomik Enerji komisyonunun gözetimi altında sulu çözeltideki zirkonyum tuzlarının kompozisyonu hakkında birçok çalışma gerçekleştirilmiştir ve bulgulardan bazıları yayımlanmak üzere piyasaya sürülmüştür.Connick ve Mc Vey tarafından yazılan sulu zirkonyum kimyası hakkındaki makalelerden  ilki 2 fazlı bir dağılım dengeliliği yoluyla sülfat komplexlerının kompozısyonu incelemiştir.zirkonyum tenoyıltrifleroaseton nötral bir olarak kısmen benzene ekstrakte edilmiştir ve sulu fazdaki zirkonyum formulleri çözelti kompozısoyunun  bir fonksıyonu  olarak ekstraksıyon   katsayısının nicel varyasyonundan çıkarılmıştır.Sülfat iyonlarından oluşan komplexin stabilitesi 2 M  perklorik asit çözeltisinde ölçülmüştür.0.01M ve 0.3M BİSÜLFAT KONSANTRASYONUNDA ORTALAMA OLARAK sırasıyla komplexte 1 ve 2 sülfat grupları bulunmaktadır.bu yaklaşım Connıck ve Reas …hidroliz ve zirkonyum polimerizasyonunun perklorik asit çözeltisinde daha ayrıntılı çaışması.1M ile 2M  perklorik asit çözeltisi içerinde Zr+4 monomerinin çoğu hidrolize uğramaz.Dimerin mevcudu bulundu ve polimerlerin sürekli  biri dizi halinde olduğu görüdü ve büyük polimerler oluştu.Zirkonyum perklorat çözeltileri nin genel komposizyonu daha fazla çalışma  Larsen ve Terry ,Zielen,Zielen ve Connick,Huffman,İddings ,Osborne ve Shalimoff  Kraus ve Jhonson tarafından yapıldı.Son yazarların görüşleri şöyle özetlenmiştir  : Zirkonyumun hidroitik polimerizasyonu önemlidir.Ultrssantrifüj deneylerinin temelinde ,güçlü asidik çözeltilerde polimerizasyon yüksek molekül ağırlıklı ana üründür ama sadece düşük molekül ağırlıklı polimerler düzenleyici 1M a yakın asidik olarak hakim formları sonucuna varılmıstır.Bu kez bir sonraki yazıda Jhonson ve Kraus tarafından genişletidi.Baska bir yaklaşım  zirkonyum ve hafniyum dağılımları arasında reçinelerin katyon değişimi ve asit çözetileri  Beneditc,Schumb ve Coryell tarafınfan incelenmiştir.Sülfat komplekslerinin olusumu  ile  zirkonyum ekstrakte edildi.Zirkonyum sülfat çözeltilerinin mevcut bilgileri Blumenthal tarafından verildi.    
Zirkonyum tabaklama çalışması:Zirkonyum tabaklama krom tabaklamayı andırıyor.Pikle deriler dolabın içerinde zirkonyum sülfat çözeltisi içerisinde yapıyor , daha bazik ortamda artan bir şekilde.Değişik bazisiteli iyi çözünebilen sülfat iyonları kullanılırdı.Başlangıçta tabaklama banyosu pHsı 1-2.4 arasıdır.Tüm araştırmacılar iyi bir pikle deri için pH aralığını pH 2-3 arası kabul etmişlerdir .Lasserre nin deneylerinde deriler küçük parçalar halinde kullanıldı.Zirkonyum pikle banyosuna hafifce ilave edilerek .zirkonyum ve tuz kombine edilerek deriye bağlanması sağlanır .  
            Chambard ve Lasserre  tabaklama banyosu konsantrasyonunu incelemiştir ve tabaklama şiddetini ifade eden ve bir yandan  elde edilen fikse edilmiş  zirkonyum oksit miktarını belirlemiştir.Sommerville büzülme sıcaklığının belirlenmesine dayanan benzer bir çalışma yapmıştır.
           Bağlanan zirkonyum oksit miktarını arttırmak için deriler küçük parçalar halinde hazırlanıyor.Öyle görünüyor ki  elde edilen en büyük değeri hazırlanan deri ağırlığı üzerinden %10 zirkonyum oksit içirir  tabaklama banyosu.Aslında sadece zirkonyum oksit miktarındaki küçük değişimler  zirkonyumun deriye bağlanmasında etkilidir.Bu şartlar altında zirkonyumun absorbe etme gücü  yükselir:tabaklama sırasında yürütülen %5 lik zirkonyum  oksit ile başlanır , sonraki basamakta %20 zirkonyum oksit eklenir , daha sonra %10 zirkonyum oksit eklenerek  %36 a kadar çıkılabilinir.
           Sommerville pikle ve tabaklama işlemi yapılmış derilerin büzülme sıcaklığını ve verilen zirkonyum oksit miktarını göstermişti. Büzülme sıcaklığı 206 F (96-97C) dir.
           Deriler saf zirkonyum sülfat çözeltisine koyulduğu zaman , ortamın orta kuvvette asidik olması nedeniyle deriler iyi şişecektir.O yüzden gerekli elektrolitler eklenmeli ve şişkinlik bastırılmalıdır.Sodyum sülfatın fiksasyonu çok zayıf olduğundan sık sık uygulamalarda seçilmiştir.Glauber  in %5 lik tuz konsantrasyonunda %5 sodyum tuzu şişmeye engel olur . (Na2SO4.10H2O) Sodyum klorat veya sodyum okzalat ta benzer sonuçlar ede edildi.
           Sommerville ik yayınında tabaklama banyosunun bazisitesi  derilerde büzülme sıcaklığını etkliedi.B u deneylerde pikle pH ı2.75 de yürütüldü ve zirkonyum fiksasyonunda küçük boyutlarda artış gözlendi.%30  arttımıştır.Dehidrasyon aynı bazisitede  tam olarak yükseldi.Bu nedenle tabaklama bazisitesi de optimum oldu.Krom tabaklama da bu değer , krom oksitin bazisitesi arttıkça sürekli olarak krom oksit fiksasyonu artar.Doğrudan karşılaştırmalar gösteriyor ki grafik 24-3 te .Her ne kadar  bazisite yükselirse kromun davranışı benzerdir zirkonyuma.
       Paquet  en iyi fiksasyonu gerçekleştirdiğinde tabaklama banyosunun bazisitesi %25-40 arasında olduğunu bulmuştu.Ama Schörlemmer  en iyi kaliteli deriler %40-50 bazisitede elde edildiğini  savunmuştur.
         Diğer yazarların ifadeleri ,onlara göre tabaklama banyosunun pH sıdır .Örneğin Schachowskoy ve Frölich , zirkonyum kloritin tabaklama banyosunda büzülme sıcaklığını elde ettiler ve sodyum sülfatın içerisindeki nitrat varlığı ve büzülme sıcakılığının pH:1-3 de arttığını gözlemlemişlerdir.Onlar maksimum büzülme sıcaklığını 208 F (98C) sağlayabildiler.Bunlara göre çeşitli zirkonyum tuzlarının doğru tabaklamayı ortaya koyduğunu savunmuşlardır ama ikinci bir tabaklama pH 5.5-6.5 aralıklarında meydana gelir.Bu zirkonyum oksit veya bazik zirkonyum oksit tarafından üretilir.
        Sommerville son zamanlarda gözlemlerini doğrulamak için çalıştı:depikle deriler zirkonyum oksitin sulu süspansiyonlarında çalkalandı.Bir dizi sodyum sülfat çözeltisi , artan miktarlarda sülfirik asit ile asitlendirildi .Bu  yöntemler dısında elde etmek gibi değişken bazisiteli likörlerle  elde edilir .Buna paralel deneyler , sulu krom oksit ile çalışıldı.Bu deneyler  gösterdiki  ne durumda iyi tabaklama gerçekleştirildi  %100 bazik oksitlerle ,ama bazisitesi düşürülmüş olarak ortaya çıktıkrom durumunda %35 bazisitede yeteri asit verilerek maksimum tabaklama  gerçekleştirildi.Zirkonyum durumunda  yüksek büzülme sıcaklığı ve en iyi kaliteli deriler elde edildi % 0 bazisitede  yeterli asit verilerek.
          Zirkonyum tabaklama çözeltilerinin asitleştirilmesi  1949 yılında Lasserre tarafından tabaklama teorisinin aydınlatılması için araştırdı.Diğer yazarlar gösterdiki , küçük deri parçaları kullanıldığında banyoyu asitleştirme işleminde desteklemiyor  zirkonyum fiksasyonunu ve hatta fiksasyonu düşürüyor . Bu deneylerde asit ilavesi nispeten daha küçüktü.Asit konsantrasyonu banyoyu aşmıyordu  0.2 M . Bununla birlikte kromsuz tabaklama  durumlarında karşılaştırılabilinir.
          Sommerville ayrıca bu çalışmada yapılan pikle deriler üzerinde , yoğun asit ilavesi ile tabaklama banyosu konsantrasyonu  2M a getiriliyor ve büzülme sıcaklığını gözlemliyor.Bu  eğri şekil 24-5 de  gösterilmiş tir.Bu şartlar altında bazik tuzlar bu oluşumu engeleyebilir.
          Zirkonyum sülfat ile tabaklama çalışmaları sırasında  Chambard  ve Lassere hesapamışlar molekül oranı nı ZrO2\SO3 derileri fikse etmekte.Bu oran sabit olup ve 0.84 civarındadır ve herhangi bir zirkonyum sülfat konsantrasyonunda kullanılır .Tuz %40 bazisiteye karşılık geliyor , ama aynı zamanda sülfirik asit ve daha bazik komplekslerin fiksasyonu bulunabilinir .Schörlrmmer Scale ileri sürüyor bu açıklamaları.%50 bazisitede başlangıçtaki bulunan likörler değişiklik gösterebilir.Tabaklama oluşumu için böylece bazik tuzlar yeterince deriye bağlanabilir.Paquet ve Martin e göre sülfirik asitin absorbsiyonu  ilk olarak tabaklama likörünün hidrolizi meydana geliyor  ve bu tuzlar  yeterince deriye düşük veya yüksek bazisiteli olarak ele alınablinir.Benzer teoriler önceden krom tabaklama içerinde söylenmişti.Bu yazarlar göre , deriler inceleme süresince asidik koşullarda , farklı açıklamalar meydana getiriyorlar.
         Nötralizasyon deneylerinde derinin pH sı 2 ile 10 arasında , daha sonra tabaklama işlemi yapıldı Lasserra tarafından .Bu deneyler gösterdi ki , nötralizasyon pHı 4.5-5 te derilere max direnç ve max dehidrasyon yeteneği oluşurdu, optimum tabaklama için deriler nötralize oldu.Başka görüş açılarında , nötralizasyon eğrilerinin  kontrolü için pH 4.5 dolaylarında göstermektedir ve bazik tuz olan 2ZrO2.SO3 (%75 bazisiteli) ün çökmesi ile tamamlanıyor. Nötralizasyon pHsı 4-4.5 arasındaki bu değerler pratikte en iyi sonucu almak için kabul edildi.Zirkonyum çözeltisinde bulunan tabaklanmış deriler yıkama sırasında emülsiyon sülfat iyonlarının hidrolizi ile gerçekleşir ve zirkonyum iyonları gideriemez derilerden. Bu şekilde yıkama  , deri karakteri modifiye edilemiyor pH 5 dolaylarında.
Tabaklama deneyleri ile kollogenin modifikasyonu:Chambard ve Lasserre eğer normal bir zirkonyum tabaklama ile .nitrik asit derilere uygulanırsa veya daha iyi olarak derinin amino grupları formaldehit ile muamele edilerek bloke edilir , ZrO2/SO3 absrobsiyon değeri sabit kalır ve esasen normal tabaklama ile aynı olduğu kabul edilir.Zirkonyum oksit fiksasyonunda aynı şeyler söz konusu olur , küçük parçalara ayrılmış derilerde karboksi grupları bloke edilir.Lasserre son zamanlarda krom ve zirkonyum tabaklamanın deri üzerinde karşılaştırmalı olarak incelemiştir.Deri tarafından bağlanmayacak olan krom oksitin bağlanma değeri %25 civarında azaldı ve zirkonyum oksit miktarı aynı kaldı.Lasserre derilerin zirkonyum oksit ile tabaklama dolgunluğu  zirkonyum oksitin değerde bağlanabilirliğini  kromla tabaklanmış derilerde .Burada zirkonyum tabaklama ve krom tabaklama bağlantılarının oluşumu farklılık göserebilir ,
         Çözeltilerin geçişi , normal zirkonyum sülfatın iyon değişimi boyunca reçineler şunu belirtmektedir oda sıcaklığında hazılanan çözeltiler sadece normal olarak iyonize edilmiş tuz içermektedir.Fakat 2 saat boyunca kaynatılan çözeltiler normal olarak iyonize edilmiş tuz olarak ve kalanıda bir nankatyonik  tuz olarak %14 zirkonyum içermektedir .Hazırlanmış cilt üzerinde bu iki çözelti ile etkilenen tabaklamalar özdeş sonuçlar vermiştir ve buda şunu göstermektedir ki katyonık durumdakı zirkonyumun mevcudıyetı guzenlı tabaklamanın zarurı bır parçası değildir.

Schweikert 1949 yılında tabaklama çalışması gerçekleştırmiştirm  ve jelatın üzerınde glıcocol ve bıure uzerınde bunu tuzlarının etkılerını gözlemlemiştir. Zirkonl sülfat çözeltılerının yada  zirkoton N çözeltilerinin eklenmesi üzerine bu 3 madddenin çözeltileri ile gözlemlenen çökelmeyi araştırmıştır.mineral yada organik asitlerin eklenmesi ile ph yı ayarlamış ve konsantrasyonu değiştirmiştir.sitrik yada tartaric gibi hidroksi asitlerinin eklenmesi çökelmeyi azltan ve hatta engelleyen maskelenmiş tuzların formasyo-nun oluşumunu teşvik etmiştr.fakay basit karboksilik ve mineral asitler herhangi bi etkiye sahip olmamıştır.Schweikert molekülünde  CO-NH radikainde biüre ile üretilen reaksiyona özel bi önem vermektedir.Schweikert  peptit gruplarının zirkonyumun fiksasyonunda oynaması gereken önemli rolü bu şekilde göstermiş olduğuna inanmıştır.jelatin üzerinde yapmış olduğu deneyler daha önceden suda şişirilmiş tabaka jelatin üzerinde gerçekleştirilmiştir.bunun sıcak sudaki davranışı ve büzülme sıcaklığı tabaklamadan sonra ölçülmüştür.Schweikert peptit  zizncirleri arasında çapraz bağlantıların oluştuğu sonucuna varmaktadır ve daha sonra tartışılacak olan zirkonyum tabaklama teorisine vermektedir.
TABAKLAMA TEORİLERİ: 1942 yılında Wilson zirkonyum sülfat ile tabaklamaın  katyonik bir tabaklama olmadığı hipotezini ilerletmiştir.aslında zirkonyum sülfat H+SO4-(ZrO)SO4-H+ olarak yazılabilir ve 2 hidrojen iyonunun kollogeninin 2 amino grubu ile kombinasyonunun etkilediği varsayılabilmektedir.bu durum anyonik koşulda var olan zirkonyum ile oldukça düşük ph değerlerindeki zirkonyum tuzlarının hızlı fiksasyonun açıklamaktadır.bu görüş açısı Somerviile tarafından eleştirilmiştir.1945 yılında Mc Laughlin ve Thesi şunu önermişti ; zirkonyum tabaklamnın ph sının  daha düşük olabilmesine rağmen cilt ile zirkonyumun reaksiyonun tungsten ile meydana gelen reaksiyon ile kıyaslanabileceğini önermiştir.ve zirkonyumun tamamen bir katyonik komplex olarak davrandığını düşünmemişlerdir.bir diğer yandn 1949 yılında bir katyonik durumdaki zirkonyumun fiksasyonu Somerville ve Rau tarafından teyit edilmiştir.yukarıda bahsedilen incelemenin sonlarında Schweikert şu sonuca varmıştır ; sadece zirkonyumun sulu komplexlerinin çözeltileri bir tabaklam eylemi uygulayabilmektedidir ve zirkonyum sadece bu koşullar altında tabaklama ffaliyeti gösteren anyonik komplexler oluşturmaktdadır.aynı dönemde gerçekleştirilmiş bi çalışmada Laserre şunu düşünmüştür.amino grupların aracısı yoluyla bir anyonik tabaklama nadiren muhtemeldir ve aynı itirazlar kollogenin karboksil grupları yoluyla meydana gelen katyonik bir tabaklama için de geçerli olacaktır.Lasserre cildin peptit grupları yoluyla koordinasyon valensi ile bu hipotezini ilerletmiştir.Zirkonyumun tuzları üzerinde ve çözeltileri üzerinde yapılan bir çalışma Lasser’in daha sonra şu görüşü önermesine neden olmuştur.zirkonyum tabaklama bazik tuzun hidroksil grupları yoluyla peptit ağının zincirleri arasında zirkonyum tuzunun molekğllerinin uzun zincirlerinin hidrojen bağlanması ile fiksasyon olarak düşünülebilir.bu daha kola meydana gelmektedir.çünkü reaksiyon aracının oldukça düşük Ph ‘ı peptit zincirlerinin bağlnamasını kolaylaştırmaktadır.Fakat Lasser diğer bağlantı tipleri ihtimalini de konu dışı bırakmamıştır.Bu yaklaşım deri özelliklerinin modifikasyonu olmaksızın nötralizasyon ya da yıkama ile sülfat iyonlarının kolay ortadan kaldırılmasının yanı sıra cilt üzerinde zirkonyumun kapsamlı fiksasyonun açıklamaktadır.fakat bu tartışmada nihayi bi karara varmamıştır ve Somerville bu açıklamayı reddetmeden katyonik bir koşulda bulunan zirkonyumun bu tabaklamada bir rolü olduğuna ikna olmuştur.bu bakış açısı hem krom hem de zirkonyum tabaklamanın temel olarak katyonik karaktere sahip olduğunu bulunduğunda asit,direkt ve bazik boyar maddeler kullanılarak boyama deneyleri tarafından doğrulanmıştır.organik asitlerin mevcudiyetinde ve tek başına bazik zirkonyum sülfatı çözeltilerinin elektromigrasyonunu çalışmalarında  Portes tarafından ilave kanıtlar ortaya konulmuştur.Çözeltiler tabaklama banyolarında zirkonyumun davranışına karşılık gelmesi için sulandırılmış çözeltide hidrolitik etkilerden kaçınmak için ve yeterince akım yoğunluğu sağlamak için tabaklama banyosunda ve piklede mevcut tuzlara bileşim ve konsantrasyon bakımından benzeyen elektrolit olarak seçilmiştir.kullanılan tabaklama tuzu ZT45 olmuştur.Kostik soda ya da sülfirik asit ile pH 1 -7 ye ayarlanan %1 sodyum bisülfatın çözeltilerinin bir serisinde zirkonyumun pH 3 altında bir aniyonik kompleks olarak bulunduğu ortaya konulmuştur.daha yüksek pH değerlerinde ilerleyen bir şekilde katyonik bir hale gelme eğilimi gösterilmiştir.yeterli miktarda asetat iyonlarının mevcudiyetinde (zirkonyum oksit molü başına 3 mol asetik asit )ya da daha belirgin bir şekilde yeterli bir miktarda laktat iyonlarının mevcudiyetinde(zirkonyum oksit molü başına 2 mol laktik asit) daha yüksek pH değerlerinde dahi anyonik karakter oldukça artmıştır.fakat format iyonlarının mevcudiyetinde(2 mol formik asit) boşaltılmamış komplekslerin hakim olduğu görülmüştür.sonuç olarak organik iyonların zirkonyum atomlarına kovalent bağ için birbirleri ve sülfat iyonları ile rekabete girdiği önerilmiştir.kompleksteki asidik grupların koordinasyonlarının stabilitesinin ya da penetrasyonun artış gücü aşağıdaki şekilde listelenmektedir:

337deki denklemler


Çok fazla okzalat ya da floritten dolayıaşırı sağlam bileşikler mevcut olduğunda tabaklama gücü zayıftır ya da hiç yoktur.sulandırılmış sulu çözeltideki bazik zirkonyum sülfatının iyonik karakteri üzerinde şimdiye kadar mevcut olan kanıtlar geniş bir şekilde gözden geçirildiğinde mevcut anyonik ve katyonik tuzlar arasında kompleks bir dengenin mevcut olması oldukça muhtemel görünmektedir.bu denge iyon değişimi reçinelerinin getirilmesiyle elektrik akımını uygulanmasıyla,bileşenlerden bir tanesinin çöekltilmesiyle ya da tabaklama sürecinde meydana geldiği gibi bir reaktif proteinin getirilmesiyle çözletileri incelemek için kullanılan metodlar ile bozulabilmektedir.o halde düşük pH değerlerinde yüksek büzülme sıcaklıkları veren postlar ve ciltler ile bazik zirkonyum sülfatının ilk hızlı reaksiyonu ciltteki reaktif bazik gruplar ve aniyonik zirkonyum arasında meydana gelebilmektedir.fakat tatmin edici deri kalitesinin güvence altına alınabilmesi için ilk başta oluşan bileşiğin karakterinin modifiye edilmesi gerekmektedir ve sonraki nötralizasyon adımında temel olarak katyonik karakteristiğe bürünebilir.fakat aynı zamanda polimerizsyonda meydana gelebilir.zirkonyum tabaklama mekanizmasının tamamen açıklanabilmesi için daha fazla incele yapılması gerekmektedir.
                                      ZİRKONYUM TABAKLAMANIN PRATİKTE UYGULANIŞI
Zirkonyum tuzlarının pratik bir şekilde deri yapmak için ilk olarak kullanıldığı zamandan beri geçen dönemde tabaklama krom derinin önemi gibi herhangi bir şey varsaymaya başlamamıştır.fakat bunun kromun geliştirilmesinden beri mineral tabaklamadaki en önemli ilerleme olduğu gözükmektedir.zirkonyum tuzları süet için finisaj ya da perdahlama üzerine iyi bir hav veren katı karakterdeki güçlü ve tamamen beyaz deri üretecektir.tabaklama ışığa hızlıdır,yaşlanma üzerine stabildir ve su ile yıkanarak giderilemez.tek ya da temel tabaklama ajanı olarak zirkonyum kullanılarak sadece bu ülkede 70milyon metrekare/feet derinin başarılı bir şekilde üretilmiş olduğu tahmin edilmektedir.burada geliştirilen temel prosedür krom tabaklamaya oldukça benzemektedir.tabaklama tuzu doğrudan tuzlu bir çözeltideki pikle deriye eklenmektedir ve komple bir penetrasyon elde edilene kadar tamburlamaya devam edilmektedir.zirkonyum tuzlarının cilt tarafından düşük pH değerlerinde alınmasından dolayı birçok krom deri için olandan daha güçlü bir piklenin kullanılması alışılmıştır.Tnenin penetrasyonu yeni kesilmiş bir kenara sahip olan bir parça cilt üzerinden büzülme sıcaklığının vbelirlenmesi ile hükmedilebilmektedir ve büzülmeden önce merkezde herhangi bir şişme meydana gelsin ya da gelmesin hiçbir şey ortaya çıkmamamktadır.penetrasyon tamamlandığında nötralizsyon arzu edilen derinin karakterine bağlı olarak hafif bir alkalinin eklenmesiyle aynı banyoda gerçekleştirilmektedir.daha güçlü asidik koşuldan dolayı krom tabaklamadakinden daha fazla alkali gerekmektedir ve genlikle ilk başta sodyum asetat gibi bir tampon tuzundan küçük bir yüzde eklemek avantajlıdır.pürüzsüz taneli deri yapımında çeşitli oranlarda zirkonyum tuzunun eklenmesi ve tabaklama banyosunda pH 3-4 civarına nötarlize edilmesi ve daha sonra Ph ‘I yükseltmeden önce yıkanması iyice alışılmış bir durumdur.Maksimum dolgunluğun arzu edildiği süet deri yapımında zirkonyum tuzunun bir seferde eklenmesi ve daha sonra penetrasyon tamamlandığında tabaklama banyosundaki nötralizasyonun daha da arttırılması örneğin 4.5-5 pH ına kadar arttırılması olağan bir uygulamadır.nötral tuzlar giderildikten sonra yağlama adımı izlemektedir.
 Beyaz Deriler:
           Bu ülked zirkonyum tabaklamanın başlıca uygulaması ilk olarak tamamen beyaz derilerin üretiminde olmuştur.tabakhane koşulları altında yapılmış ya da yapılmakta olan bazıları tabloda 1 ‘de gösterilmektedir.enbaşarılı ticari uygulama oğlak süet üzerinde olmuştur.bu bir çok sezon boyunca nispeten büyük hacimlere denk gelmiştir.fakat son yıllarda beyaz süet talebi bir şekilde düşmüştür.bunun bir nedeni de pastel ve parlak renklere olan eğilimdir.bu şekilde oğlak süetinin kalitesi o kadar iyidir ki bir çok durumda beyaz daha süetinin yerini almıştır.yüksek kaliteli oğlak ciltleri üzerinde bu tabaklamanın gerçekleştirilmesinde Sommerville ve Turley’in çalışmalarında özetlenen genel prosedürün tamamen yeterli olduğu bulunmuştur.bazı durumlarda yağ çözeltisi ve pigment vermek ve daha sonra yeniden yeniden yağ çözeltisi için arkayı ıslatmadan derileri son perdahlamaya getirmek mümkün olmuştur.fakat genellikle bir miktar yağ çözeltisi ve pigment vererek,kabuklama yaparak ve daha sonra arkayı ıslatmadan önce ve yağ çözeltisi ve pigment dengesi vermeden önce tek yönlü olarak işlemek ve perdahlamak yoluyla daha iyi bir hav elde edilmiştir.daha düşük kaliteli oğlak derilerinde zirkonyum tuzundan önce bir organik polimer ya da formaldehit vererek tabaklamanın desteklenmesi için bir dizi tabaklayı tercih edilmiştir.ilk durumda tabaklama maliyeti sadece zirkonyum tuzu ile olan üzerinden bir şekilde azaltılabilmektedir.ikinci durumda ise maliyet oldukça artmaktadır .fakat bu üretilen derideki artan kalite ile telafi  edilebilmektedir.diğer beyaz deriler üzerinden zirkonyum tuzlarının kullanımı tabakhane ölçeğinde başarılı bir şekilde ortaya konulmuştur fakat ekonomik nedenlerden dolayı kapsamlı bir şekilde şimdiye kadar benimsenmemiştir.bu şekilde yapılan daha süeti mükemmel bir kalite göstermektedir fakat oğlak süeti için mevcut olan daha ucuz ham damızlıklardan dolayı sadece sınırlı bir pazara sahiptir.hav yönü üzerinde hafifçe perdahlama tarafı derisiyle yapılan çekici geyik hazır bir şekilde elde edilir fakat mevcut durumda ağartma krom deri ile yapılan mavimsi beyaz geyikten oldukça daha fazla pahalıdır ve beyaz ayakkabılarda büyük miktarda kullanılmaktadır.et tarafı üzerinde bitirelen cilt tarafları sıklıkla temel tabaklama olarak krom kullanıldığında elde edilenden daha iyi bir yüz göstermektedir.bazı Pazar koşulları altında ekonomik iyiliğe sahip beyaz deri sağlamak amacıyla  zirkonyum tabaklama ile et yarmaları yeterli bir şekilde geliştirilmiştir.zirkonum ile tabaklanan derilerin sağlamlığı perdahlama üzerine oldukça iyi bir havın elde edileceğini garanti etmektedir.ve tamamen beyaz kesim tekdüze bir renk vermektedir.sonuncusu dekoratif ayakkabı derilerinde beyaz köselede temel derilerinde ya da beyaz taban derisindeki gibi kenarın sergilenebileceği tam hav yönü derileri üzerinde belirli bir ticari ilgiye sahiptir.tüğü yüzülmüş işlenmiş deriler üzerindeki bir diğer uygulama alanı döşemelik deri için boğa derisi ya da sığır derisi hav yarıkları üzerinde ya da perdahlı oğlak üzerindeki gibi hav yönünü doğal güzelliğinin muhafaza edilmesi için oldukça hafif bir finisaj kaplaması verilebilen krem beyazı deri üretmek olmulştur.beyaz köselelerin tabaklanması için zirkonyum tuzları kullanılarak ilginç bir öel deri yapılmıştır.bu durumda zirkonyum tuzu ya Sommerville’in ve Turley’in özetlediği gibi tek başına kullanılmıştır ya da premmium bir sintan kalitesine sahip retenaj tarafından ilave  edilen tabaklama ve azaltılmış miktarda verilmiştir.her şekilde bu süreç hızlı bir şekilde beyaz alüminyum’un yerini almıştır ve daha fazla dolgunluk,daha iyi bir mukavemet ve basit,hızlı,yeniden tekrar edilebilir bir süreç vermiştir.en iyi kalitede deriler dekoratif derilen için doğal bir şekilde satılmaktadır ve daha düşük kalitede olanlara bayan çantası yapımı için hafif bir yıkanabilir beyaz finisaj kaplaması verilmektedir.bunlar lekelerin çıkarılması için
hafif yumuşak bir sabun ve su kullanılarak  kolaylıkla temizlenebilmektedir.daha yumuşak ve daha az dolgun derinin istendiği durumlarda formaldehit çözeltisi ile tamponlanmış bir ön tabaklama ve bundan sonra düşük bir zirkonyum tuzu yüzdesi etkili bulunmuştur.

 


        ZT23 suda yavaşça çözünür.Çok düşük miktarda suda çözünmeyen silis bırakır ama bu işlenti sırasında problem oluşturmaz.
        Tabaklama işleminde zirkonyum deriye pikle sırasında verilebildiği gibi temiz banyoda tek başına da verilebilir.Tek başına kullanıldığında  %200 kadar su alınmalı ve %8 tuz kullanılmalıdır.Bir saat sonunda ph 1.3-1.5 arasında olmalıdır.Küçükbaş ve buzağı derilerinde genellikle 1 gün,orta kalınlıkta deriler için 2 gün dolapta çevirme ve gece boyunca dinlendirme gereklidir.Büyük baş derilerde 72 saat dolapta çevirme gereklidir ve önerilir.%4-8 sintan ilavesi ile yapılan ön tabaklama çok hızlı yüzey fiksasyonunu engeller.Bununla birlikte sodyum formiyat ilavesi(kullanılan tuzun %20 si kadar) bazikiasyonun başlamasını sağlar.sodyum formiyat ilavesi 2 ya da 3 parça halinde yapılmalıdır.Formiyat ilavesinden 30 dakika sonra banyo pH’sı 2.5 ‘i gösterdiğinde deri ağırlığının %2si kadar soda ya benzeri bir alkali ilavesi yapılır.Dolap 2-4 saat dönderildikten sonra bromfenol mavisi ile deri kesitine pH kontrolü yapılır.Kontrol sonucu genellikle 3.2-3.4 arası çıkar.Sonra %1 sodyum bikarbonat ilavesi yapılır.Dolap yarım saat ya da bir saat döndürülür.Yapılan kontrolde kesit pH ‘sı 3.5-3.8 olmalıdır.Bazifikasyon sonrasında derileri ılık su ile yıkanır.Daha sonra deriler %5 sodyum thiosülfat sodyum bisülfat karışımı ile 1.5-2 saat çevirilir.pH en az 4.6-4.8 e gelmelidir.Optimal pH 5.2-5.4 dür.Bromkrozol yeşili ile kesit pH ‘sına bakılır.Etkili penetrasyon için gece boyunca dinlendirme önerilir.Nötralizasyonda banyo pH ‘s 7ye kadar çıkarılabilir.Pratikte kesit pH ‘sının 6 nın üzerine çıkarılmasında bi sakınca yoktur fakat bundan kaçınılır.Bunun nedeni yüksek kesit pH ‘sının büzülme temparatürünü düşürme olasılığıdır.Bu işlemlerden sonra deriler retenaj boyama ve yağlama için hazır hale gelir.
         Beyaz renk deriler retenajında zirkonyum ışığa karşı kararlı sintanlar ile desteklenebilir.%200 banyoda 30-40 derece sıcaklıkta 4 saat kadar döndürülür.Gece boyunca aynı banyoda dinlenmeye bırakılır.Edinilen tecrübe tamamlayıcı tabaklamanın deri liflerinin elastikiyeti açısından faydalı olduğunu göstermektedir.
         Zirkonyum ile tabakalanmış derilerin boyamasında genellikle asit ve direkt boyalar tercih edilir.Ancak mamül deride istenecek renk ve özelliklere göre boya seçimi önemlidir.
         Yağlama işleminde zirkonyum deriler sıkı yapılı olduğu için seçilen yağın kalitesi önemlidir.Traş ağırlığı üzerinden en az %3-3.5 yağ kullanımı önerilir.Yumuşaklık istenen derilerde %5-6ya kadar çıkılır.Emülsiye yağlar tercih edilir.Bu yağlar kendiliğinde emülsiye olan yağlar ya da etilen oksit gibi bir madde ile emülsiye edilen yağlar olabilir.
          Bu işlemin tipik örneklerinde dolaba %12-150 su alınır.Sıcaklık 40-50 derece arasında olmalıdır.%3-6 noniyonik emülsiye yağ alınır.30-40 dakika kadar yağın penetrasyonu için dolap dönderilir.%0.2-0.3 formik asit ilavesi kaliteyi arttırır.asit yerine %2-5 likid sintan da kullanılabilir.Zirkonyum derilerin kurutulması özel bir işlem gerektirmez.Ancak başlangıç sıcaklığı 30 dereceyi geçmemeli.İşlem sonuna doğru 40-45 dereceye çıkılabilir.Yapılan araştırmalarda %15 kadar ZT23 kullanımı sonucunda verilen zirkonyumun %95 inin deri tarafından alındığı ortaya çıkmıştır.Silis ise deriye penetre olmamış ve banyo içerisinde bulunmuştur.
         Araştırmalar sonucu derideki mireral içeriği:
ZRO2    %10-12
SiO2       %1.5-3
Na2SO4  % %1.5-3

      Zirkonyum tuzlarının aşağıdaki kompozisyonda bitmiş derideki bazisitesi %60 kadardır.
                  0.8Zr(SO4)2x1.2Zr(OH)4
Derinin fiziksel karakterlerinden olan büzülme temparatürü mamül deriye göre 892 derecedir.Gerile kuvveti ve genişlemeye direnci mükemmeldir fakat aşağıdaki işlerlerin iyi yapılmasına bağlıdır:
1)homojen tabaklama
2)Yeterli bazifikasyon
3)İyi nötralizasyon ve yağlama
       Zirkonyum ile deriler bu işlemler sonucu beyaz renk verirler.Mamül deri ışığa karşı kararlıdır.Lif yapısı sağlam ve stabildir.Süet üretimine uygundur.
       Günümüzde yapılan ileriye dönük çalışmalarda ZT23 yerine daha yüksek bazisiteli ZT45 in organik asitlerle birlikte kullanımı yönündedir.Bu çalışmalarda çok hızlı ve geniş pH aralığında penetrasyon sağlanmaya çalışılmaktadır.
       Silikat içeren daha ucuz yeni bir tabaklayıcı Rau tarafından ortaya atılmıştır.Bu da yüksek dozda sülfirik asit ilavesi ile suda çözünmeyen silikatın banyo içerisinde ayrıştırılması ile mümkün olur.Bu işlem sonucu soğuk banyolarda bile bazik zirkonyum fosfat ve çözünebilir silicic asit formunda bulunurlar.Yüksek asidik şartlar altında çözeldi deriye kolayca penetre olur,yüksek büzülme temperatürü kısa sürede elde edilir.İkincir bir bağlnma da nötralizasyon işleminde olur.Bazik zirkonyum sülfatın tek başına veremeyecveği kadar dolgunluk verir.Eklenecek sülfiri asit miktarı aşağıdaki formül ile hesaplanır:

                  Na2ZrSiO5+2H2SO4=Zr(OH)2SO4+H2SiO3+Na2SO4














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder