DERİCİLİK TERİMLERİ
-A-
Abraj: (Abre’ger-Fr.Kısaltmak) Boyanmış zig derinin aynı rengi tutması durumudur.
Antik: (Antique-Fr. Eski) Boyandığı zaman alaca olan giysilik deri.
Apre: (Apre-Fr. Sert) Finisajda ciltte kullanılan boya ve dolgu katlarının en dışına denir.
Ardiye (Ar-depo) Ham derilerin satılmak üzere getirildiği depo.
Arıtma: (Arı-Tr./t-Tr/ma-Tr.)Derinin işlenmesi sırasında ve üzerine uygulanan bütün işlemlerin sonunda ortaya çıkan atık, işe yaramayan maddelerin çevreye zarar vermeden kanal yoluyla uzaklaştırılmasıdır.
Asortçu: (Assorti-Fr.-Uygun düşmek/çu-Tr.) Derileri kalitesine, cinsine, büyüklüğüne göre ayırıp kontrolünü yapan kişilere denir.
Asortlama: (Assorti-Fr./la-Tr./ma-Tr.) Derileri kalitesine, cinsine, büyüklüğüne göre ayrılmasına denir.
Astar;(Far) Zig derinin boyanmaya hazır haline denir.
Astragan: (Fr.kuzu kürkü) Yüzeysel, açık bukleli Kırgız kuzusunun işlenmiş, boyanmış kürküne denir.
Ayak: (Tr.)Derilerin büyüklüğünü belirten 10 desimetre karelik ölçü birimi.
Ayak Verme: (Ayak-Tr./ver-Tr./me-Tr.)Ham derinin işlendikten sonra tahmin edilenden fazla ölçü vermesidir.
-B-
Badana: (badigeon-Fr)Dam derinin üzerindeki kılları, tüyleri çıkarmak için yapılan uygulamadır.
Biye: (Bilet-Fr.-Kısa)Konfeksiyon veya ayakkabı imalatında kullanılan parça derilerdir.
Böve: Derinin yağını alan makinedir.
Budama: (Buda-Tr/ma-Tr)Derinin işlenmeye başlaması için derinin kullanılmayan parçalarını keserek ayıklamaktır.
-C-
Cilt Verme: (Cilt-Ar/ver-Tr./me-Tr.)İşlenmiş derinin istenilen özelliklere sahip olması durumudur.
Corium: Deri tabakası da denir. Vücudu çarpma, vurma, yaralamaya karşı koruyan vücut ısısını dengeleyen tabakadır.
-Ç-
Çakma: (Çak-Tr./ma-Tr.)Sanayi dilinde çakma olarak kullanılan gergi, işlenmiş derilerin kırışıklıklarını düzeltmeye yarayan makinedir.
Çiçek: (Tr.)Ham derinin üzerine bakteriler tarafından yapılan, nokta nokta oluşan deri hastalığıdır.
-D-
Damarlılık: (Damar-Tr./lı-Tr./lık-Tr.) İşlenmiş, bitmiş deride kan damarlarının görünür hale gelmesi, belli olması durumudur. Bu durum derinin kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkiler.
Desi: (Décimétre-Fr.-Metrenin onda biri) Derinin boyutlarını ölçmeye yarayan makine.
Difüzyon: (Diffision-Fr.-yayma dağıtma) Tabaklama maddelerinin deriye bağlanma yerlerine işlenmesidir.
Dolapçı: (Dolap-Ar. /çı-Tr.)Deri dolabına derileri atan, kimyasal madde veren, durumuna bakan kişidir.
Döş:(Tr) Ham deride hayvanın göğüs kısmına denir.
Dermis: (Dermiqke-Fr.-Deri ile ilgili) Derilerin kalınlığının %98’ini teşkil eden ham derinin asıl tabakasıdır.
-E-
Etek:(Tr) Hayvanın karın bölgesinde bulunan ve boylamasına kesilen sağ ve sol tarafındaki ince kısmıdır.
Etleme: (Et-Tr./le-Tr/me-Tr.) Ham derinin et yüzeyinde kalmış olan yağ parçalarının kavaleta denilen makine ile alınmasıdır.
-F-
Fikse: (Fixer-Fr. Tespit etmek) Tabaklama maddeleri
nin moleküllerini büyüterek suda çözünürlüğünü azaltmak için yapılan işlemdir.
Finisaj: (Finissage-Fr.-Son olarak gözden geçirme.) Deri işlemenin son aşamasıdır. Derinin parlaklığının, cildinin, esnekliğinin, yırtılma direncinin ve kalitesinin belirlenmesinde önemli payı olan son rütujdur.
-G-
Glase (Şevra):(Glace-Fr-Yumuşak deri) Keçi ve oğlaktan elde edilen yüzlük (ayakkabılık) deridir.
-H-
Hipodermis: (Hipo?/dermis-Fr)Deri hayvanının sırtı yüzülürken yüzücü tarafından deride bırakılan et ve yağ artıklarından oluşur.
-I-
Isınık: Deri cildinin tuzlama hatasından dolayı kısmen kalmaması durumudur.
Iskarta: (Scarto-İta.-Değerini yitirmiş mal) İşe yaramayan, ayrılıp atılacak olan deri.
-İ-
İspire: .Derinin yüzülmesi sırasında sivri ve keskin aletlerin kullanılmasıyla oluşan ciltteki kesiklere verilen addır.
İstifleme: (Stiva-İta.-Stok/le-Tr./me-Tr.) Ham derinin bozulmadan üst üste konarak depolanmasıdır.
-K-
Kenar Alma: Bitmiş zig derinin işe yaramayan yerlerinin kesilip ayıklanması işidir.
Krek: Cildi alınarak yapılan deri.
Krast: Yarı mamül deri için kullanılan terim.
Kromlu Deri: (chrome-Fr/lu-Tr/deri-Tr)Yarı mamül kromlanmış deri.
Kropon: (Crop-İng.-Kırpmak, kesmek. /on?) Deride asıl kullanılan bölgedir. Deride kuyruktan ilk boyun çizgisine kadar boyuna, etekler hariç enine olan kısım; sırt ve sağrıyı içine alır.
Keratin: (keratine-Fr)Deride kılları, yünleri oluşturan tabaka.
Kondüsyonlama: (Condition-Fr.-Şart, durum/la-Tr/ma-Tr.) Test yapılacak işlenmiş derilerin belirli sıcaklık, belirli nem, standart atmosfer şartlarında gerekli süre tutularak belirlenmesi işlemidir.
Kollegen: Ham derinin en önemli proteini olup deride çok büyük miktarda bulunur. Taze ham derinin %30’unu oluşturur.
Konserveleme: (Conserve-Fr./le-Tr./me-Tr.) Derinin bozulmadan uzun süre depolanması için tuz, hava, güneş etkisiyle kurtulup depolanmasıdır.
Konsinye: Satılmak üzere gönderilen mal.
Koreks: Pres ile yapılan giysilik deri.
Kumpas: Kuru traşta derilerin kalınlığının ölçülmesinde kullanılan ölçü aletidir.
Kuru Traş: (Kuru-Tr./Trash-İng) İşlenmiş derilerin kalınlıklarının standart hale getirilmesi için ayarlanmasıdır. Bu kuru traş makinesi ile yapılır.
Kusma: (Kus-Tr.-ma-Tr.) Deri yağının işlentiden sonra yüzeye çıkmasıdır.
-L-
Lazer Baskı: (Laser-İng/Bas-Tr/kı-Tr.) İşe yaramayan ya da çeşit olarak kullanılma amacıyla özel kağıtların cilde basılmasıyla cildi değiştirme yöntemidir.
-M-
Mal Pişirme: (Mal-Tr./Piş-Tr./ir-Tr./me-Tr.) Kireç gidermeden tabaklama sonuna kadar olan işlemdir.
Manca: Ham derinin kıl ve tüylerini çıkarmak için kireç ve zırnık kimyasalı ile yapılan badana çözeltisine halk arasında manca denir.
Merdane: (Merd-Far./ane-Far.-Erkeğe yakışır.) 4 mm kalınlıkta olan erkek ayakkabıları için işlenmiş köselelerdir.
Meşin: (Far.-Sepilenmiş koyun derisi.) Koyundan elde edilen ayakkabılık deridir.
Mikser: (Mixer- İng) Krom, nikelden yapılan ve derinin hemen hemen bütün işlentileri sırasında kullanılan dolap.
Mordan: Deri boyamada kullanılan önemli boyar maddedir. Özellikle kürklerin boyanmasında kullanılır.
Mostraklapa: Tekstilde bedenin iç kısmına geçirilen yaka alt parçası.
-N-
Nokra: (Ar.-Bir tür hastalık) Hayvan canlı iken at sineğinin deri altına bıraktığı larvalar yüzünden oluşan delikler işlenti sonrası ortaya çıkar. Bu hastalığanokra denir.
Nubuk: Su geçirmez deri.
-O-
Optik Okuyuculu Boya Makinesi: (optique-Fr/oku-Tr/y-Tr/ucu/Tr/lu-Tr/boya-Tr/machinna-İta/sı-Tr)Derileri bilgisayar sistemli boyayan makinedir. Derinin olduğu yere boya püskürten, derinin olmadığı yerde püskürtmeyen bant üzerinde giden makinedir.
OSL: Deriyi yumuşatmaya yarayan yağ.
-P-
Paket: (Paquet-Fr.) Ortalama 12 adet işlenmiş, bitmiş derinin katlanıp toplanmasıdır.
Parti: (Partie-Fr.)Ortalama 500 adet olan deri.
Pikle Deri: Yünü alınmış ham deriye denir.
Pinal: Deri üzerindeki kıl köklerinin genişlemesi.
Planje: Boyasız işlentisi bitmiş zig deri.
Pres: (Presse-Fr.-Baskı) İşlenmiş derinin cildinin düzgün olması için ütülenmesinde kullanılır.
Presçi: (Presse-Fr./çi-Tr.)Derileri ütüleyen kişi.
Potluk: (Pot-Tr./luk-Tr.) İşlenmiş derinin kafa, bacak ve kuyruk kısımlarındaki kırışmış, boşluk oluşmuş kısımları için söylenir.
-R-
Roto Pres: (Roto-İng-Dönen/ Pres-Fr.) Derilerin iki silindirin arasından geçerek ütülenmesini sağlayan makinedir.
Roll-Coting Metodu: Silindir baskı.
-S-
Salamura: Hayvanın kesiminden önce derinin iyice yıkanarak kirlerinin ve gübrelerinin temizlenmesi ve böylece deride meydana gelebilecek bakteri faaliyetlerinin önlenmesi durumudur.
Sıpa: (Tr.) Derilerin işlenti sırasında ve sonrasında tahta veya demirden yapılmış ve tekerlekli olan, derilerin konulması ile taşınmasında kullanılan alettir.
Sırça: (Tr.)Derinin dış görünümünü veren üst tabaka.
Soma: (Yn.) Derinin yumuşayıp, gözeneklerinin açılması için verilen kimyasal maddelerin deriye nüfuz etmesi için asit ve enzimlerle yapılan işlemdir.
Süet: (Suede-Fr.) Cildi alınmış olan işlentisi bitmiş mamül deri.
-T-
Tabak: (Ar.)Ham deriyi bazı işlemler ve kimyasallar kullanarak işleyen kişilerdir.
Tabaklama: (Tabak-Ar./la-Tr./ma-Tr.) Kimyasal maddeler ve fiziksel işlemlerle ham deriyi işlemektir.
Tacir: (Ar.) İşlenmiş derileri alıp-satan kişi.
Taraf: (Ar.) Derilerin belli işlentilerden sonra asılıp kurtulduğu yer.
Tav: (Far.) İşlenmiş derilerin yumuşatılması.
Tav Dolabı: (Tav-Far./Dolap-Ar./ı-Tr.) Derilerin işlendikten sonra yumuşatılması için telden yapılmış dolap içinde bir saat kadar çevrilmesine yarayan makinedir.
Terletme: (Ter-Tr./let-tr./me-Tr.) Deri yüzeyindeki kılların sıcak suyu içinde sıcaklık etkisiyle gevşetilerek mekanik olarak deriden uzaklaştırılmasıdır.
Tırtır: (Tr.) Deriyi yumuşatmaya yarayan makine.
Traş: (İng.) Derinin istenilen kalınlığa getirilmesi.
Traşçı: (Trash –İng/çı-Tr.) İşlenmiş derinin kalınlığının ayarlanması için traş makinesiyle bu işlemi yapan kişidir.
Tala: Islatma, yumuşatma, kıl giderme, kireç giderme ve sama işlemlerinden geçmiş tabaklamaya hazır deri.
Tanen: (Tanin-Fr.- deri tabaklamada, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde) Derinin tabaklanması için kullanılan maddedir.
Toz Alma: Toz-Tr/al-Tr./ma-Tr.) Zımparalama işleminden sonra deriden çıkan toz ve parçacıklarının temizlenmesidir.
Tuşe: (Toucher-Fr.- Dokunuş, dokunma.) Derinin parlaması için üzerine atılan cila.
Trebiel: Astragan kürkünün ham derileri
-V-
Vidalı: Ayakkabı için hazırlanan sığır derisi.
-Y-
Yağ Giderme: (yağ-Tr/git-Tr/er-Tr/me-Tr)Derinin yumuşak, düzgün bir yapı olması için yağ ile yapılan muamelenin temizlenmesi.
Yağlama: (yağ-Tr/la-Tr/ma-Tr)Derinin yumuşak , düzgün bir yapı alması için yağ ile yapılan muamele.
Yıkama:(yıka-Tr/ma-Tr) İşlenti sırasında kullanılan fazla malzemenin arıtılması.
Yumuşatma: (yumuşak-Tr/t-Tr/ma-Tr)İşlemek için derinin kaybettiği suyu kazandırma işlemi.
Yüzlük Deri(yüz-Tr/lük-Tr/deri-Tr) Ayakkabının yüz kısmını oluşturan ve ayakkabılık üretiminde kullanılan deri.
-Z-
Zenne: (zen-Far/ne-Far-kadınca)3-4 mm klaınlıkta olan bayan ayakkabılarının işlenmiş köseleleridir.
Zımparalama: (zımpara-Far/la-Tr/ma-Tr)Derinin diken, tel çizikleri ve değişik izler finisaj ve rütujla örtülemediği için derinin kalitesinde etkili olur. Cilt hatalarını görünmez hale getirmek için yapılan işleme zımparalama denir.
Zig Deri: (zi-Ar-kıyafet/g-Tr) Konfeksiyona hazır, İşlentisi bitmiş mamül deri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder