Pazartesi

YAĞLAR VE YAĞ METABOLİZMASI

YAĞLAR VE YAĞ METABOLİZMASI
YAĞLAR VE LİPİDLER
Gerçek yağlar ve yağa benzeyen bileşikler lipidler grubunda toplanırlar. Bir maddenin lipidlere dahil olmasında temel etken çözünürlük özelliğidir. Yağlar lipid sınıflarında basit esterler grubunda bulunurlar. Lipidler grubunda çok değişik bileşikler vardır ve bu kadar değişik bileşiklerin bu grupta toplanmasının nedenlerinden en önemlisi; bu maddelerin metabolizmasının büyük bir ortaklık göstermesidir.

YAĞLAR
Suda çözünmeyip eterde çözünen ve dokunulduğunda kaygan hissini veren maddelerdir. Yağlar üç temel gruba ayrılır: Mineral yağlar, Durağan bitkisel ve hayvansal yağlar ve Uçucu bitkisel yağlar. Yağları durağan yada uçucu olarak adlandırmamıza yol açan bunların ısıtıldıklarında buharlaşıp buharlaşmamalarıdır.

Biyolojik olarak yağlar belli bazı mono-karboksil asitlerin gliserin ile yaptıkları esterlerdir. Birçok hayvan ve bitki tarafından yapılan yağlar, doğal bir depo maddesi niteliğini taşır. Yağlar suda çözünmez; doğada ya sıvı, yada katı halde bulunur. 20°C’de sıvı olan yağlar genellikle sıvı yağ olarak adlandırılır ve bitkilerle ve balıklarda bulunur. Yağlar insan besinleri arasında en yoğun enerji kaynağını oluştururlar; gerçekten bunların sağladığı enerji miktarı, nişastanın sağladığının iki katıdır. Fakat yağların yıkımının zorluğu yağların enerji kullanımında karbonhidratlardan daha sonra gelmesinin nedenidir.

Yağların Kimyasal Yapısı
Nötral yağlar kimyasal yapılarına göre esterdirler. Asit olarak dallanmamış yağ asitleri içerirler. Alkol bileşeni ise üç hidroksil grubunda bulunan gliserindir.

YAĞ ASİDİ
RCOOH genel formülünü taşıyan önemli bir organik bileşik sınıfıdır. Yağ asitleri vücutta serbest (esterleşmemiş) veya trigliserol gibi daha karmaşık moleküllerde yağ esterleri olarak bulunurlar. Serbest yağ asitleri küçük miktarlarda tüm dokularda oluşur, fakat bazen, özellikle açlık veya uzun süreli şiddetli açlık durumlarında kanın sıvı kısmında (plazmada) önemli miktarda serbest yağ asidi bulunur. Serbest yağ asitleri enerji üretmek amacıyla karaciğer ve kas gibi birçok doku tarafından okside edilebilirler. Yağ asitleri ayrıca glikolipidler, fosfolipidler ve kolesterol esterlerini içeren birçok bileşiğin öncül maddesidir. Trigliserol bünyesindeki esterleşmiş yağ asitleri vücudun ana enerji kaynağı olarak işlev görürler.

Doğal yağlarda bulunan asitler daima çift sayıda karbon içerirler. Yağ asitlerinin C½ birimlerinden yani asetik asit artıklarından sentezlendikleri belirlenmiştir.
En çok karşılaşılan yağ asitleri 16 ve 18 karbon atomu içerirler. Doymamış yağ asitlerine daha sık rastlanır. Daha yüksek derecede doymamış yağ asitlerini içeren yağlar genellikle sıvıdırlar.

Yağ Asitlerinin Yapısı
A)Doymuş:Yağ asidi zinciri çift bağ içermiyorsa doymuş yağ asididir. Doymuş yağ asitleri vücut dışında göreceli olarak oksidasyona dirençlidirler.

B)Doymamış: Yağ asidi zinciri bir veya daha fazla sayıda çift bağ içeriyorsa doymamış yağ asididir. Eğer yağ asidi iki veya daha fazla çift bağa sahipse, çift bağlar daima üç karbon arayla yerleşirler. Doymamış yağ asitleri havalı bir ortamda yavaşça ve kendiliğinden okside olur.

Memeli dokularında bulunan hemen hemen tüm yağ asitleri düz zincirlidir. Oysa doğada bulunan yağ asitleri dallanmış zincirlidir. Vücutta yapılmayan ve vücuda alınması gerekli olan yağ asitlerine esansiyel yağ asitleri denir. Esansiyel yağlar iki çeşittir:

1)Linoleik asit
2)Linolenik asit

Yağ asitlerinin sentezlenmesi:
İnsanlarda yağ asidi sentezi başlıca karaciğer ve süt salgılayan meme bezlerinde, bir yere kadarda yağ dokusu ve böbrekte meydana gelir. Bu sentezde ATP ve indirgenmiş adenin dinükleotid fosfat (NADPH) kullanılır.
Yağın memeli hayvan organizmasında diğer besin maddelerinden sentezlendiğide kanıtlanmıştır. Domuzun patates ve kepekle beslenmesine rağmen (karbonhidratça zengin diyet) çok yağlaması bu duruma bir örnektir.

(Karbonhidratların yağa dönüşümü glikozun glikoliz yıkımı ile başlar.)

Yağ Asitlerinden Yağ Sentezi
Biyosentezde oluşan yağ asitleri nötral yağlar olarak depolanırlar. Yağlar hayvansal ve bitkisel hücrelerin en önemli depo maddeleridirler. Karbonhidrat yerine yağın depolanması bazı faydalar sağlar. Yağlar kimyasal bakımdan gliserinin triaçil türevleridirler. Yağ asitleri genellikle 16-20 C atomu içerirler ve çoğu kez çift bağ taşırlar. Yüksek oranda doymamış yağ asitleri insanlar ve büyük hayvanlar için zorunlu besin bileşenleridirler.

Mumlar
Doğal mumlar ( balmumu, bitkisel mum v.b ) değişik maddelerin karışımıdırlar. Ana bileşen olarak uzun zincirli, bir değerli alkollerin yüksek yağ asitleri ile oluşturdukları esterleri içerirler.

Yedek Madde Olarak Yağlar
İnsan beslenmesinde ve çoğu hayvanların beslenmesinde yağalar önemli bir rol oynarlar. Yağlar kalorice çok zengin bir besin maddesidirler. Fakat yağların gerçek biyolojik önemleri yedek madde olarak görev yapmalarından ileri gelmektedir. Normal gereksiniminden fazla alınan besin maddeleri büyük ölçüde yağa dönüştürülürler ve uygun dokularda depolanırlar. Beslenmenin yetersiz olduğu zamanlarda tekrar parçalanırlar. Karaciğerdeki yağ diğer dokulara kıyasla çok çabuk dönüşüme uğrarlar. Yağlar kanda kilomikronlar ve lipoproteinler içinde taşınırlar. Organizma, besinlerle alınan yağları veya kendisinin yağ depolarını kullanmak isterse bunları parçalamak zorundadır. Bunun için ilk adım yağ asitlerinin ve gliserinin parçalanmasıdır.

GLİSERİN
Gliserin tatlımsı, akışkanlığı az, renksiz bir sıvı, üç değerli alkol (trialkol)dür. Üç hidroksil grubunda bulunurlar. Gliserinin yağ asidi esterleri hayvansal ve bitkisel yağları oluşturur. Gliserin boya ve vernikler için reçine yapımında, besinlerde, ilaçlarda ve kozmetik maddelerde, nemlendirici ve yumuşatıcı olarak ve ayrıcada nitrogliserin yapımında kullanılmaktadır.
Gliserin


GLİSERİNLERİN YAPISI


HO―CH½ H⅓C―(CH½)n―C―O
| O CH½
HO―CH ║ |
| H⅓C―(CH½)m―C―O―CH
HO―CH½ |
HO ―CH½
Gliserin Diaçgliserin

O O
║ ║
H⅓C―(CH½)n―C―O H⅓C―(CH½)n―C―O
CH½
| O CH½
HO― CH½ ║ |
| H⅓C—(CH½)m—C—O—CH
HO― CH½ O |
║ CH½
H⅓C—(CH½)o—C— O

Monoaçilgliserin Triaçilgliserin

Gliserin üç değerli bir alkol olduğundan mono-, di- ve tri ester oluşturabilir. Yeni isimlendirmeye göre monoaçil- diaçil- ve triaçilgliserin adını almışlardır. Triaçil-gliserinler çoğunlukla iki veya üç farklı asit içerirler. Doğal olarak bulunan yağlar daima çok sayıda triaçilgliserinin bir karışımı olurlar.

ÖZET OLARAK YAĞLAR (LİPİDLER)
Yağ asitleri, nötr yağlar, steroidler biyolojik önemi olan lipidlerdir. Suda çözünmezler yada çok az çözünürler. Aseton, alkol, eter gibi çözücülerle çözünebilirler. Yapılarını C, H ve O elementleri oluşturur. ayrıca fosfor ve azot da bulunabilir. Aynı miktarlarda yakıldıklarında en fazla enerjiyi yağlar verir. Genellikle yapı ve enerji ham maddesi olarak kullanılan yağlar trigiliserit halde bulunur. Oluşumları:

Yağ çeşitlerinden olan fosfolipidler hücre zarının önemli bir bileşenidir. Ayrıca şeker ve proteinle birleşerek glukolipit ve lipoprotein şeklinde molekülleri oluşturan yağalar da bulunur. Bu moleküller bir çeşit yağ olan steroidler vitamin ve hormon olarak görev yapar.

Yağlar enerji vermelerini yanı sıra, ısı yalıtımı da sağlarlar. Yağ asitleri uzun karbon atomlarının oluşturduğu zincirleridir. Bu zincirlerde karbon atomlarının arasında çift bağ yoksa doymuş, bir yada birden fazla çift bağ varsa bunlara da doymamış yağ asitleri denir. Vücuda fazla miktarda alınan karbonhidrat ve proteinler yağa dönüştürülerek depolanır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder